03.04.2015
Mihran Mavian 26 Temmuz 1900’de Adapazarı’da doğmuş. 1915 yazında Türk makamları, Adapazarı 25.000 Ermeni nüfusunun katliamı ve tehcirine başladılar. Mavian ailesi tamamen öldürüldü sadece üç çocuk kurtuldu Mihran, kız kardeşi ve erkek kardeşi. 1918 yılı Ekim ayında Mondros Mütarekesinden sonra onlar, 4000 diğer Ermenilerle birlikte Adapazarı’ya döndüler ve evlerini yıkılmış bulup terk etmek zorunda kaldılar. Orada kalan 300 Ermeni de daha sonra katledildiler. Uzun zaman dolaştıktan sonra 1923’te Mavian Fransa’nın Marsilya şehrine yerleşti ve aktif sosyal faaliyetlerde bulundu. 1928 yılından beri Ermenistan’a Yardım Komitesi (EYK), Fransız Komünist Partisi’nin üyesi idi.
1940-1944 yıllarında Fransa’nın Alman işgali sırasında Mavian, Fransız Direniş hareketine katıldı ve Fransız Direnişi kahramanı Missak Manuşyan’ın grubunun bir üyesi oldu.
“1941’den sonra Hitler taraftarları “iyi fatihler” maskelerini attılar. Yahudilerden başladılar: onlara göğsünde sarı bir yıldız taşımaya mecbur ettiler. Sonra erkek, kadın, yaşlı ve çocukları toplayarak Dransi’ye sürdüler. Bütün bu olaylar bana 1915 Ermeni trajidesini hatırlamaktaydı”,- diye yazıyor Mavian anılarında.
Manuşyan’ın grubunda başka milletlerden temsilciler de vardi, onlardan biri de Leo adında bir Yahudi idi, kendisi 1936-1939 yıllarında İspanya’da İtalian-Alman fatih-faşistlere karşı savaşan uluslararası tugayın eski üyesidi. Leo’yu saklamak lazımdı. Mavian, Ermeni Apostolik Kilisesinden Adapazarılı Levon Basmacıyan’ın belgesini alarak, buna dayalı Leo için Konş şehrinde inşa edilen Alman havaalanında bir işçi diye belgeler hazırlandı. Mavian, kitabında Leo’nun Manuşyan’ın grubunda cesur savaşçılardan biri olmakla bu çabaları haklı kıdığını ifade ediyor.
Fakat, işgal altındaki Paris’te direnen bir grubun faaliyetleri Alman polisi tarafından göz ardı edilemezdi. 21 Şubat 1944’te Manuşyan tutuklandı ve arkadaşlarıyla birlikte Paris’ten çok uzak olmayan Mont-Valerien’de kurşuna dizildi. Almanya’nın Fransa’yı işgali yıllarında aynı bu yerde 4500 kişi öldürüldü. Mavian, bir gün sonra 23 Şubat gününde tutuklandı ve ölüme mahkum tutuklulara has “Fren” hapishanesine gönderildi. Buradan tek çıkış toplama kamplarıydı. Yaklaşık bir ay süren işkenceler ve soruşturmalardan sonra Mavian, savaş esirleri ve siyasi mahkumlar için kurulan Kompien kampına gönderildi.
“Artık ne adım, ne de soyadım vardı, sadece bir numaram 29063”.
27 Nisan 1944’te Mavian 1800 kişi ile birlikte Almanya’ya götürüldüö ve Nazi rejiminin en verimli ölü fabrikası olan Auschwitz toplama kampına yerleştirildi. Aushwich’ın giriş kapısına “Çalışma insanı özgürleştirir” yazısı bulunmaktaydı. Mavian, Auschwitz’deki kare şeklinde olan taşlı binanın bacasından durmadan yükselen duman kendi kabusu olmaya başladığını belirtiyor. Auschwitz’den Buchenwald’a, ardından Flossenbürg.
“Buchenwald’a göre Flossenbürg bir cehennemdir. Buraya giren her biri sağ çıkamaz”. Mavian toplama kampında Nazilerin insanlık dışı vahşetlerine, arkadaşlarının ölümlerine, taşıdıkları zorluklara tanık oldu.
1945’te diğer toplama kampların mahkumları Flossenbürg’e götürüldü. Yahudiler hemen öldürüldüler, diğerlerine de dağlara doğru yürümeye zorladılar. 20 Nisan’da kamp tahliye edildi:
“Bunları bana genç yıllarımda milletimin tehcir yolunu hatırlatmaktaydı. Yollar kenarlarında çakal ve kargalar için yem olarak bırakılan Ermenilerin cesetlerini gördüm. Şimdi de tüm Avrupa milletlerinden insanların cesetlerinin yanından yürüyorum”,- diye yazıyor Mavian. Amerikan tankları yaklaştılar, havada Alman olmayan uçaklar görüldü. Mavian, dağlara doğru yürüyen mahkumların artık savaş cinayeti tanıkları olduklarını ve bu durumda panik olan Alman esesler için onların yok edilmesi gerekli koşul olduğunu anladı. Mihran, arkadaşı Beşarı sırtında taşıyarak kaçmış.
Mavian, 1946’da öldürülen arkadaşlarına borcunu ödemek için 10 Haziran’da, Almanya’da bulunan eski toplama kampı Dachau’ya gitmiş. Eski toplama kampı mahkemeye dönüşmüş idi ve orada Flossenbürg Alman suçlularına karşı ifade verdi.
Yahudi Leo’yu kurtaran, Fransız direnişine katılan, Nazi toplama kamplarından geçen, insan değil, sadece bir numara olan (Auschwitz №186060, Buchenwald №53350, Flossenbürg №10018) Mihran Mavian hayatta kalmayı başardı ve Fransa’ya dönüp kendi anılarını “Cehennemden” başlıklı kitapta yayınladı. Miharn Mavian, önsözünde bu kitabın Hitler’in ölüm kamplarında yaktırılan arkadaşları için bir anıt, ve mezarsız babası Minas Mavian için bir mezar taşı olacağını diledi.
Adapazarı Ermeni mahallesinin panoraması
21 arkadaşı ile Misak Manuşyan’ın kurşuna dizilmesi, Mont-Valerien, 1944
Misak Manuşyan
Auschwitz toplama kampında inşa edilen krematoryum
Aushwich toplama kampı: giriş kapına “Çalışma insanı özgürleştirir” yazısı
Mihran Mavian’ın 1976’da yayınlanan “Cehennemden” başlıklı kitabının Rusça çevirisinin kapağı (1978)