23.04.2015
Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü, Ermeni Soykırımının 100. yıldönümü arifesinde her ay Ayın Kitabı seçecek. Kitaplar rastgele seçilmiyor. Ayın Kitabı, Ermeni Soykırımı konusu ile ilgili anılar, araştırmalar ve büyük ilgi çeken çalışmalardan seçilmekteler. Bu projenin amacı, soykırım konusu hakkında derin bilgiler aktarmak ve okuyucular için hala bilinmeyen çalışmaları ortaya koymaktır.
Petros Tonapetyan’ın “Acıların Sesi” kitabı Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü tarafından Ayın Kitabı seçildi.
“Acıların Sesi” Suriye çöllerinde ve Kafkasya’da barınmış 353 Ermeni mültecinin sürgün yollarında yazdıkları mektuplardan oluşan bir koleksiyondur. “Kitabın yazarı sadece bir kişi değil, birkaç yüz kişidir, ama onlar, bir kaçı hariç bügün hayatta değiller”,- diye yazdı kitabın yazarı Petros Tonapetyan kitabın önsözünde.
Kitap 1922 yılında Paris’te, Hakob Tyurapyan Yayınevinde yayımlandı, 500 sayfa.
Kitabın başlangıcında Osmanlı İmparatorluğu’nda Büyük Britanya Büyükelçisi Layard’ın Başbakan Gladston’a gönderdiği, (27 Nisan 1880 "Mavi Kitap") Osmanlı Türkiye’sinde azınlık olan Ermenilerin durumunu düzenlemek için İmparatorlukta değişikliklerin yapılması gerekli olduğunu vurgulayan mektubu sunuluyor. Tonapetyan, “Bin yıl önce” başlığı altında Ermeni Katolkosu Hovhannes’in Bizans İmparatoru Konstantin’e Ermeni topraklarına giren savaşçı kabilelerin saldırılarından kurtarmak için yardım talep eden mektubunu sunuyor. Kitapta mektup yazarlarının adları, gramatik ve üslup hataları aynen korunmuş, bu nedenle bulunmuş olan kusurlar baskı hataları değiller. Bu mektupların yazarları Ermeni Soykırımının Ermeni görgü tanıklarıdırlar, bu nedenle bu kitap önemli bir belgesel kanıtıdır.
Bağdat’tan Constantinople’ye (Ekim 1915) yaptığı seyahat esnasında Ermeni katliamına ve sürgüne tanıklık eden Türk İsmail Hakkı’nın günlüğünden bazı bölümler de bu kitapta, sunulmuş.
Petros Tonapetyan yazar, politika yazarı, çevirmen, Ermeni yazıların İngiliz sansürcüsü. Soykırımdan hayatta kalan Ermenilerin yazmış oldukları mektupları toplayıp “Acıların Sesi” adlı kitabı yayınlandı.
“Dostum,
Kısaca Tokat’ta Ermeni nüfusunun acılarını sunarım. İlk önce Ermeni halkını üç grupa böldüler: gençler, yetişkinler ve yaşlılar, ardından onları Hükümetin emrine göre toplayarak gece vaktinde katlettiler. Ertesi gün, koyun mezbahasını anımsatan bir şekilde hükümet onları şehrin ucunda bulunan Ghazakyol denilen bir yerde toplayıp atıyor. Orada büyük bir kuyu açıp kireç ile doldurmuşlar ve zavallı Ermenileri oraya atıyorlar...”
K. Yarmoyan, 30 Şubat, 1917, Bağdat (mektup No: 36)
“Sevgilim,
Tehcir sırasında, Van’dan çıplak ve aç çıktığımızda bir tane elbise dahi almak mümkün olmadı ve üstümüzde bulunan var olan yırtık ve eski elbiseler de tehcir yolunda tamamen yıprandılar. 14 günlük ızdıraptan sonra, Rus toprağına ulaştık: çıplak, aç ve bir kuruşa muhtaç, burada ciddi bir şekilde hastalandım ve ölümün ucundan döndüm, o günlerde hala Iğdır’daydık... Ardından Tiflis’e ulaştık, evsiz ve korumasız olduğumu için çocuklarımı yetimhaneye vermek zorunda kaldım...”
Almast Almeyan, 1917, 30 Nisan, Tiflis (mektup No: 117)