07.10.2014
Bugün saat 12’de ESME sergiler salonunda Danimarkalı Ermenisever İnga Nalbandyan’ın 135. doğum yıldönümü vesilesiyle bir anma töreni gerçekleştirildi.
İnga Nalbandyan’ın torunu Frans Nalbandyan da bu törene katıldı.
ESME müdürü Hayk Demoyan açılış konuşmasını yaparak İnga Nalbandyan’ın Ermenisever faaliyetleri için Ermeni halkın adına teşekürlerini sundu.
Ardından İnga Nalbandyan’ın torunu söz aldı ve büyükannesinin biografisinden bazı ayrıntılar sundu.
1917’de İnga Nalbandyan’ın tarafından yazılan “Kardeşinin Kanı Seni Çağrıyor” 3 ciltlik çalışması sunuldu. Bu çalışmanın Dancadan tercumesini Hasmik Kurğinyan tarafından yapılmış. I. cildi “Büyük Ağrı”, II. cilt “Talih Cezalıları” ve III. cildin adı ise “Beyaz Ova” oldu.
Törende İnga Nalbandyan’ın 135. doğum yıldönümü vesilesiyle yayınlanan kartpostal da sunuldu.
İnga Nalbandyan / kızlık adı Henriette Lucinde Kolin/ 1879 yılında Danimarkar’nın Solerod şehirinde dünyaya gelmiş. Asil soylu bir ailenin çocuğuydu. Baba adı Johan Sigizmunt Kolin idi. İlk eğitimini Danimarka’da aldıktan sonra fıransızca dersleri almak için İsviçre’ye geçiyor.Orada gelecek kocası Paul Nalbandyan ile karşılaşmış. 1904 yılında evlenmişler ve 1909 yılında beraber Costantinapole’ye gitmişler. Kocası yerli Ermeni Lisesi’nde İnga ise Ermeni hastansinde çalışmaya başlamışlar.
I. Dünya Savaşı başlıyor ve Jön Türkler Ermenilerin katlıyamlarına start veriyor.
İngan’ın kocası hastalanıp kısa bir zaman sonra vefat ediyor. İnga ise çocuklarını da yanına alarak Kopenhagen’a dönüyör. 1929 yılında kendisi de hayata veda eriyor.
İnga Nalbandyan zengin bir yayıncılık tarihine sahipsayısız eserlerin yazarıdır.
1916 yılında Danimarka’ya dönüp, ve gördükleri ve duyduklarını kaleme almaya başladı. Üç yılda bir dizi hikayeler ve Ermeni Soykırımı hakında kendi 3 ciltlik eserini yazıyor. Böylelikle avrupalı topluluğunda Ermeni Soykırımı hakkında ilk yazan oldu.
Inga Nalbandyan’nın kitapları İsveççe, İngilizce, Flamanca ve Fransızcaya çevirilmiş. Daha sonra Ermeni Soykrmndan kurtulan Ermeni göçmenlerin haklarını savunmak için Milletler Cemiyetinin temsilcisi Hanri Forhamer ile iş birliği yapmış.