25.09.2014
Mihran Mesrobian adı Washington mimari araştırmacılar için çok anlamlıdır. Mesrobian 1920’li yılların Washington’un ünlü inşaatçı Henry Wardman’ın önde gelen mimarlardan birisi idi.
Mihran Mesrobian Washington şehrinde Hotel Carlton, Hotel Hay-Adams, ve Wordman kulesi de dahil olmak üzere bir dizi önemli binaların tasarımcısıdır. Bu yapılar bugüne kadar kentin sembolleri olmaya devam ediyorlar.
Ancak Mesrobian’ın hayat hikayesi çok daha etkileyici. Osmanlı İmparatorluğun Afyonkarahisar şehrinde, tüccar bir ailede dünyaya gelmiş. Ancak onun yazgisi sanat adamı olmak idi.
15 yaşında Constantinople’nin prestijli Güzel Sanatlar İmparatorluk Akademisi’ne (Academie des Beaux-Arts) ikinci sınıftan kabul edilmiş, günümüzde bu akademi Osmanlı İmparatorluğun en ünlü mimarı olan Ermeni asıllı Sinan’ın adı ile adlandırılıyor. 20 yaşında Smyrna şehrinin baş mimarı olarak tayin edilmiş. Ermeni meşhur Balian ailesinin inşa ettiği İstanbul Dolmabahçe Sarayı’n onarma çalışmalarına da katılmış.
Ne yazık ki Birinci Dünya Savaşı ve Ermeni Soykırımı onun kaderini de değiştirdiler.
Ağustos 1914’de Smyrna’da Zabel Martamian ile evlendikten birkaç ay sonra Osmanlı ordusuna çağırılır. Staj süresini tamamlayarak Ekim 1914’de Mesrobian asteğmen olarak orduda hizmet vermeye başlamış. Askeri mühendis olarak Gelibolu (Çanakkale) savaşına katılmış, daha sonra Filistin ve Suriye'ye gönderilmiş.
Sunmuş olduğu askeri hizmetlerden dolayı iki Türk onur ödüllerine ve Alman Demir Haç ile ödüllendirilmiş.
Mesrobian savaştan dönerek daha yetişkin olmayan kız kardeşinin ve erkek kardeşini ailesi ile birlikte 1915’de Afyon’dan tehcir edildiklerini ve kendilerine ayit olan mallar üzerine el konulduğunu öğrenimş. O günden sonra onlar hakkında hiç bir bilgiye ulaşmak mümkün olmamış. Ağustos 1921’de Mesrobian karısı ve iki oğlu ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti.
Mesrobian’ın hikayesı Sarkis Torosian’ın ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusunda hizmet veren ve ailelerini Soykırm kurbanı olan değer Ermeni askerlerin hikayelerini hatırlatıyor.
Mihran Mesrobian’ın sanatını ve biyografisini araştıran torunu Karolin Mesrobian-Hikman anılarını bizler ile paylastı.
- Sevgili Karolin, Mesrobian ailesi hakkında ne anlatabilirsiniz? Mihran’ın ebeveynleri kimlerdi?
Kendisi Kasbar Mesrobian ve Maryam Palancyan’ın oğluydu. Onlar Afyonkarahisar’da yaşamışlar, orada yaşayanların büyük çoğunluğu Türk idi. Türk ve Ermeni kaynaklara göre, 1914 yılında Afyonkarahisar’da yaklaşık 6500 Ermeni, çok az sayıda Rum ve Yahudilerin ve yaklaşık 89000 Türk yaşamaktaydı.
Afyonkarahisar daha 1860’lı yıllardan demiryollar ile büyuk şehirler olan Constantinople ve Smyrna’ya başlıydı. Bu şehir kaliteli tahıl ve afyonun yanı sıra dekoratif mobilya üretimi ile biliniyordu.
Mesrobian ailesinin nesilleri Afyonkarahisar’da yaşamışlar. Mihran’ın babası büyük babası ve ailenin diğer erkekleri afyon ve tahıl ticareti ile uğraşmış. Mihran’ın üç erkek kardeşi bir de kız kardeşı vardı. Ebeveynleri Birinci Dünya Savaşından önce hayata veda etmişler ve oranın Ermeni mezarlığında gövülmüşler.
- Mesrobian’ın 15 yaşında resim yapma becerisinden dolayı Güzel Sanatlar Akademisine ikinci sınıftan kabul olduğu doğru mu?
Mihran’ın oğlu Ralf’a yani babama anlattığı sözlü hikayeye göre, çok erken yaşta resim yapa yeteneği varmış. Afyonkarahisar’ın en büyük Ermeni okulu olan Sahagian okulundan mezun olmuş. Bu okulda öğretim programı Avrupa standartlarına uyarılmış. Mihran için özellikle matematik, resim ve el işçiliği dersler çok faydalı olmuşlar.
Böylece, erken yaşta var olan yeteneğini geliştirme fırsatı olmuş. Okulda Ermenice, Türkçe, Fransızca ve İngilizce öğrenmiş. Fransız dilini iyi bilmesi Güzel Sanatlar Akademisine girmek için ona yardımcı olmuş, çünkü orada büyuk sayıda Fransız öğretmenler yada Fransa'da okumuş Türk öğretmenler çalışmaktaydı. Mihran Osmanlıca da okuyup yazmaktaydı.
Öyle ki Sahagian okulu ona Akademiye girmesi için bir hazırlık olmuş. Mihran’ın anlatığına göre birinci sınıfa ayit resim ve örnekler koplamaya derslerden azat edilmiş.
- 1909 yılında Mesrobian Smyrna’nın baş mimarı tayin edilmiş. O döneme ayit herhangi bir belge, taslak ya da resminiz var mı?
Smyrna’da kentin baş mimarı olarak 1909-1912 yıllarında yapının incelenmesinden sorumlu olmuş. Kendisi tarafından Smyrna’da tasarlanmış yapıların özetli bir liste bırakmış; taş ve betondan inşa edilmiş bir otel, sekiz ev, bir depo, 64 mağzadan oluşan bir pazar, bir banka ve bir kulüp. Ayrıca, 1100 dönümlük topografik harita geliştirmiş ve bu haritayı 1615 bölgelere ayırmış ve sulama kanalları açmış ve çiftlikler için bölümler pılanlamış.
Bilindiği gibi, Smyrna şehrinin büyük kısmı 1922’de yandı. Belediye belgeleri de bu yangında yok oldu. Onun çalışmalarından kalan yukarıda zikrettiğim 1912’de inşa edilen oteldir. Mihran’ın yanında Amerika’ya getirdiği o fotoğraf binanın açılışından hemen önce çekilmiş, bunun için de otelin adını ve adresini bilmiyoruz.
Geçen yıl, Ekim 2013’de Smyrna’yı ziyaret ettim ve eski şehrin sokaklarını gezdim, ancak o binayı bulamadım. 19. yüzyıldan kalma binalardan kalıntılar var idi, belki de o kalıntılardan biri ya da birkaçı Mihran’ın tasarladığı binalardır.
- Mihran Mesrobian’ın Birinci Dünya Savaşına katılması hakkında neler söyleyebilirsin? Hangi cephelere katılmış?
Smyrna’da Zabel Martamian ile evlendikten birkaç ay sonra 1914 Ağustos ayında Osmanlı ordusunda hizmet vermek için çağırılmış. Ekim 1914’de Beylerbeyi yedek subaylık okulundan asteğmen olarak mezun olmuş ve mühendis olarak 4. kaleler alayında tayin edilmiş.
Belirli bir süre birinci ve üçüncü bölümlerde hizmet verdiğini bilinmektedir. 1914 sonlarında Dardanel’e gönderilmiş ve Gelibolu savaşına katılmış, ondan sonra Rus cephesinde de bulunmuş ve orada karın kalınlığı bikaç ayak oluşturduğu aşırı soğuk bir kış geçirmiş. Onun taburu daha sonra Filistin ve Suriye'ye gönderilmiş.
- Mısır’da ne kadr zaman esaret altında bulunmuş?
1918 sonbaharında, İngilizler ve onların Arap müttefikleri tarafından gerçekleştirilen saldırılar sonucunda, Türk 4. Kolordunun büyük kısmı arap çeteler elinde esir düşmüş. Mihran’ın gurubu ana bölümden ayrılmış idi, ve birkaç gün dolaşmaktan sonra esir düşmüşler. 6 ay subaylar hapisanesinde kalmış, 1918 sonbahar sonlarından Mayıs 1919’ya kadar.
Mihran’ın anlattıklarına göre, arapların amacı tüm esirleri öldürmek olmuş. Ancak o sırada oralarda bulunan Tomas Edward Lowrens aracı olmuş ve arablara esirlerin öldürmesi yasak olduğunu hatırlatmış. Mihran bunu defalarca anlatmış her seferinde Lowrens sayesinde hayatta kaldığını hatırlamış. Bu konuyla ilgili belgeler bulmadığıma rağmen, kuşkulanmak için hiçbir nedenimiz yok.
- Mihran Mesrobian Birinci Dünya Savaşı sırasında ne gibi ödüllere ve ünvanlara laik olmuş?
Mihran yedek kolordu subayı idi. Dardanel’de sunmuş olduğu hizmetlerden dolayı iki Türk onur ödülüne ve Alman Demir Haç ödülüne laik görülmüş. Onun çalışmaları yollar yapımı, mayın ve alt güzergahlar yapımı ve onarımı, kaleler tasarımı ve dağıtımı, topografik haritaların çizimi de kaplamış.
Ermeni Soykırımın Mesrobian ailesi üzerine ne gibi bir etkisi olmuş?
Mihran’ın üç erkek kardeşi de evlidiler, küçük kız kardeşi daha yetişkin değil idi. Hepsi de Ağustos 1915’de zorla tehcir edilmişler ve bir daha da onlardan haber alınmamış. Birinci Dünya Savaşından sonra Mihran Afyonkarahisar’a dönerek ailesinin mallarını geri getirmeye çalışmış fakat sonuçsuz. Nüfus Sayımı gösteriyor ki, Mihran Ermeni semtinde değil de, Afyonkarahisar’ın yakınlarında eski şehrin dışında bulunan çok etnikli bölge olan Hacı Murad semtinde yaşamış.
- Büyükbabanızı nasıl hatırlıyorsunuz? Nasıl bir insandı kendisi?
Kuzey Karolina’da büyüyen küçük bir kızdım, ailem ile birlikte yılda iki kez onu ziyarert ederdik, ona karşı büyük saygı duyardım. Benim için yabancı gibi idi, çok kapalı. En azından bizim ziyaretlerimiz sırasında çok az konuşurdu. Çok zeki ve anlayışlı olduğunu söyleyebilirim, bana ve kız kardeşime şahin gibi izlerdi. Onun resimleri ve suluboya çalışmaları evi dolduruyorlardı. Onun çalışmaları düşünceler uyandırıyordu. Çoğu zaman kendini iyi hissetmezdi, genç yaşta yaşadıkları göz önünde bulundurursak sanırım bu normal bir durumdu.
Büyükannem ile birlikte mutfakta Ermeni yemekleri hazırladıklarını hatırlarım. Bugünkü perspektiflerim o zaman olsaydı, onun deneyimleri ve mimarlık yönleri hakkında kendisi ile daha fazla konuşmalar yapardım. Bunun için hep pişman olmuşum. Ancak onun tasarladığı yapılar sayesinde onu çok iyi tanıdığımı zannediyorum. Yıllar boyunca onun çalışmalarını araştırıp incelemişim ve onun olağanüstü çalışmaları ile ve bir göçmen olarak ulaşmış olduğu başarılar ile büyük gurur duyuyorum. Büyük bir yeteneğe sahip olmuş ve Amerika’da bu yeteneği kullanma fırsatı olmuş.
- Mimarlık tarihinde sizin kariyeriniz üzerine onun bıraktığı etki hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Mimarlık benim kanımda var, babam da mimardı. Ancak kız kardeşımin aksine benim hiçbir sanatsal yeteneğim yok, bunun için de sanatın ve mimarlığın tarihlerini incelemeye karar verdim. Bugüne kadar Washington’da yaşamam harika bir şey, çünkü bu vesileyle onun yapıları ile imrenirim, onları incelerim ve onlar hakkında yazabilirim. Bu her zaman minnettar kalacağım tükenmez bir bağdır.
Gayane Mirzoyan
© Ermeni Soykırım Müzesi ve Enstitüsü
Mihran Mesrobian'ın portresi
Mesrobian ailesinin arşivinden
Mihran Mesrobian'ın askeri ödülleri
Esaretten kurtulma belgesi, 1919
Mihran Mesrobian'ın portresi
Mesrobian ailesinin arşivinden
Dupont Cırcle binası, Washington
Kongre kütüphanesi
Karlton Oteli, Washington
Kongre kütüphanesi
Hay-Adams oteli, Washington
Kongre kütüphanesi