Minör Asya'nın önemli ticaret ve kültür merkezlerinden birde, Smyrna’da Ermeniler eski çağlardan yaşayorlar ve kentin ayrı Ermeni mahalelerinde (Getezerq, Qarap, Hayots) ikamet ediyorlar.

Artık 18-19. Yüzyıllarda kenti, Ermeni büyük bir kültür merkezi olmuş. Buradaki basımevilerde yayınlanmış kitapları ve dergileri, Ermeni kültür, siyaset ve toplum hayatında önemli bir rol oynamaktadır. 1799’da kurulan Mesropyan okulu, Hripsimyan kadın okulu ve de çeşitli okulları görevini görüyordular.

Smyrna’da Ermeni dört kilise (ünlü St. Stephanos), Milli hastanesi ve tiyatro varmış. Avrupa’da, Rusya’da, Hindistan’da ve Mısır’da Smyrnalı Ermeni tücarlar tarafından tüccar evleri kurulmuşturlar.

Çok kültürlü ve gelişmiş şehir yaşantıları ile ilgili Smyrna “Doğu’nun küçük Paris”i olarak adlandırılmış.

1922’ye kadar Smyrna’da yaklaşık 30 000 Ermeni yaşıyordular.

Smyrna’da 1922 Elyül’de Kemalist askerler tarafından Ermeni ve Yunan mahalelerinde katliamlar gerçekleştirilmiş. Kentin kasıtlı yakmasını, Hıristiyanlıların buradan ebedi olarak çıkması amacı gütmektedir. Sokaklar on binlerce Ermeni ve Yunan cesetlerle dolu olarak örtürmüş. Onlardan çoğu, katliamları seyreden İngiliz, İtalyan ve Amerikan askeri gemilere doğru yüzerek batırılmışlar.

Smyrna felaketi Ermeni soykırımın son noktalarından biri olmuş: Kemalistller “Türkiye Türklerindir” devlet kurma politikasının başlangıcını ilan ettiler. Şimdi Smyrna “İzmir” Türk adı ile ünlüdür, ya şehir nüfusunun büyük bir kısmı Türklerdir. 2012’de Ermeni Soykırım Müzesi ve Enstitüsünde Smyrna felaketinin 90. yıldönümüne geçici gösteri açılmış. ESME’de “Smyrna felaketi – 90” bilimsel toplantı yer almış.